Beyin

Beynimiz, kim olduğumuzu, nelerden hoşlandığımızı, nelere ihtiyaç duyduğumuzu, nasıl karar verdiğimizi tanımlar ve kimliğimizi oluşturur. Teknoloji ve tıp dünyasının gelişimiyle pek çok mekanizması aydınlatılmış olsa da beyin, hala gizemini korumayı başarmıştır.

David Eagleman, Beyin kitabında vücudumuzun bu nadide parçasının hikayesini beyin biliminin aydınlattığı noktalardan yola çıkarak beynin hikayesini anlatıyor ve henüz bitmemiş bu hikayenin devamı için fikirlerini ortaya koyuyor. Kitabın amacını ise beyin bilimi alanındaki çalışmaların yaşamımız için taşıdığı anlamı irdelemek, biyolojik bir canlı olmanın ne anlama geldiğini yalın ve basit bir biçimde değerlendirmek olarak belirtiyor. 6 bölümden oluşan kitabında bu amacı gerçekleştirmek için bir çok bilimsel çalışmadan ve gerçek vakalardan yararlanılmış.

Birinci bölümde çocukluk, ergenlik ve yetişkinlikte beynin gelişimi ve değişimi anlatılıyor. “ İnsan, hayvanlar aleminin geri kalan üyeleriyle kıyaslandığında, beklenmedik ölçüde tamamlanmamış bir beyinle dünyaya gelir.” diyen yazar diğer hayvan türlerine göre dezavantajlı olarak dünyaya gelen ve gelişimi için çok zaman ve emek gereken insan türünün, kendini doğduğu dünyaya uygun biçimde düzenleyebilme yeteneği sayesinde gezegen üzerinde bütün ekosistemlerde hakimiyet kurmasında beynin rolünü anlatıyor. Beynin bu değişim yeteneği zaman içerisinde oluşturduğu sinapslar ve yararlı olmayan sinapsların zaman içinde devre kalmasıyla insanın ömrünün sonuna kadar değişmesini sağlıyor.

İkinci bölümde anlam ve benlik oluşturulmasında beynin rolü anlatılıyor. Beynin dışında kalan her şey enerji ve maddedir, beyin ise bu enerji ve maddeyi anlamlandırarak deneyime dönüştürür. Yazar buradan yola çıkarak görmek, görmek için diğer duyuların önemi ve gerçeklik algısını anlatıyor. Yazar bu bölümde beynin eşsiz özellikleri sayesinde herkesin gerçekliğinin nasıl farklı olduğunu açıklıyor.

Üçüncü bölümde ise bilinç ve bilinç dışı beyin anlatılıyor. Çok basit işlemlerin arkasında aslında büyük bir beyin gücünün olduğu, gerçek vakalar ile açıklanıyor. “ Bütün fikirlerimizi bilinçli olarak kendimize mal ederiz; ortaya çıkışlarında işin zor kısmını kendimiz yapmışız gibi. Ama gerçekte bilinçdışı beynimiz, biz fikrin farkına bilinçli olarak varıp “aklıma bir fikir geldi” beyanında bulunmadan saatler, hatta aylar öncesinden çalışmaya başlamış, anılarımızı pekiştirmek, yeni bileşimler bulmak, sonuçları değerlendirmek için didinip durmuştur.” diyen yazar,  kontrolümüzde olduğunu sandığımız çoğu şeyin pek öyle olmadığını gösteriyor. Beynin anıları kaydetme, öğrenme gibi mekanizmalarının nasıl olduğu çözülmüş olmasına rağmen bilincin nasıl oluştuğu henüz belirlenememiştir.

Dördüncü bölümde karar verme mekanizması sorgulanıyor. En basit örnek olarak bir tatlı yemek istediğimizde bile beynin tatlıdan alınacak haz, vücudun göreceği zararı değerlendirdiğini düşünürsek, her karar alındığında beynin bir çatışma yaşadığı, her bir kararın farklı güdülerin mücadelesinin sonucu olduğu açıklanıyor.

Beşinci bölümde beynin işlevini yerine getirmesi için diğer insanlara duyduğu ihtiyaç ve toplum ile etkileşimin beyni nasıl etkilediği anlatılıyor. Bu bölümde izole kalmış insanların tecrübeleri ve insanların birbirleri ile etkileşimi ile normalde yapmayacağı şeyleri nasıl yaptığı anlatılıyor. Ayrıca empati duygusunda beynin rolü ve empati yeteneğinin insana kattıkları açıklanıyor.

Son bölüm olan altıncı bölümde ise beynin geleceğine dair bir vizyon sunuluyor. Gelecekte beynin insan bedeninin sınırlarını aşacağını öne süren yazar, duyusal değiştirim ile insanın tat alma duyusu sayesinde görebileceği, dijital ölümsüzlük ile insanın ölüm ile baş edebileceği ve bilincin dışarı aktarılması ile insanın yaşamak için bedene ihtiyaç duymayacağı bir dünya sunuyor.

David Eagleman beyin ile ilgili birbirinden güzel kitaplara sahip olan bir yazar. “Beyin” kitabında da okuyucusunu hayal kırıklığına uğratmayan yazar beynin gelişimi, beynin kendini değiştirme yeteneği sayesinde çözebildiği problemleri, insana kattığı eşsiz özellikleri okuyucusuna akıcı bir dille aktarıyor, bunun için de okurundan tek beklentisi kendini anlamaya yönelik açlığa sahip olması. Eğer buna sahipseniz, David Eagleman size doyurucu bir kitap sunuyor.

Daha fazlası için instagram : @kelimelerinzihni

Yazarın Diğer Kitapları

Incognito – Beynin Gizli Hayatı – Domingo Yayınevi

Ve… Sonraki Hayattan Kırk Öykü – Domingo Yayınevi

Yaratıcı Tür – Domingo Yayınevi

Yazarın Konuşmaları

Yorum bırakın