Kaos – Dağınıklığın Hayatlarımızı Değiştirme Gücü

İnsanlar iç güdüsel olarak yeni bir yere gittiklerinde ya da yeni bir ortama girdiklerinde hemen bir düzen kurmak isterler ve alıştıkları düzende rahat hissederler. Zamanla bu düzene alıştıkça da düzeni terk etmeleri zorlaşır. Bu nedenle insanlar senelerdir çalıştıkları şirketleri terk etmek ya da senelerdir yaşadıkları şehirden başka bir şehre taşınmak istemezler. Bizler düzene ve düzen sevmeye alıştırılmış insanlarız. Evimiz, iş yerimiz, ailemiz düzenli olsun isteriz. Yenilik ise bilinmezlerle doludur, daha önce hiç karşılaşmadığımız şeylerle karşılaşabiliriz ve her şey çok kötüye gidebilir. Oysa içinde yaşadığımız ortamı ya da çalıştığımız şirketi ne kadar beğenmesek de bildiğimiz ve rahat ettiğimiz yerdir.  

Hayatımızın her anına hakim olmak isteriz. Bu yüzden ajandalar tutar, planlar yaparız.  Tatilde bile nereleri gezeceğimiz, nerede yemek yiyeceğimiz bellidir. Artık her şeyin bir puanı var. Yemek yediğimiz restoranın, kaldığımız otelin, okuduğumuz kitabın, izlediğimiz filmin… Vaktimiz ya da paramız boşa gitmesin diye nerede ne yapacağımıza, ne okuyacağımıza, ne yiyeceğimize, ne izleyeceğimize puanlarla karar veriyoruz, yapacağımız her şeyin daha önce başka insanlar tarafından yapılmış ve beğenilmiş olması içimizi rahatlatıyor

Tim Harford, Kaos kitabında  bu düzen bağımlılığının insanlar için her zaman iyi olmadığını, bazen bu düzenin dışına çıkıp biraz kaos yaratmanın iyi olabileceğini örnekleri ile gösteriyor.  Harford “ Bağlılık ve rahatlık bir seçim yapmamız gerektiğinde düzen sever zihinlerimiz hep bağlılığa yöneliyor. Çünkü bu içimizi rahatlatıyor. Çeşitlilik işin tuzu biberi ama biz ona engel gözüyle bakıyoruz” diyor. Oysa bu engeller çoğu zaman bizi daha fazla düşünmeye ve daha yaratıcı olmaya zorluyor. Tim Harford kitapta Amazon, Beatles, Miles Davis, Martin Luther King, Steve Jobs, Donald Trump gibi iş dünyasından, politikadan, müzik dünyasından insanların düzenin dışına çıkarak, hayatlarında yaşadıkları tecrübeleri örnek vererek, okuru dağınıklığın düzenden daha iyi olduğuna ikna etmeye çalışıyor. Hayattaki düzen takıntısının gerçekten düşündüğümüz kadar faydalı olmadığını hatta bazen vakit kaybettirdiğini anlatıyor. Hayatımızı kontrol etmek için harcadığımız vakit çoğu zaman hayatımızı iyileştirmek için yapacağımız şeyleri engelliyor. Tanımadığımız insanlar, yaptığımız planlardaki elimizde olmayan değişiklikler, başımıza gelen beklenmedik olaylar bizim düzenimizi bozsa da yaratıcılığımızı tetikleyerek yeni fikirler ve fırsatlar üretmemizi sağlayabilir ve hayatımızı beklenmedik şekilde iyileştirebilir.

Kaos – Dağınıklığın Hayatlarımızı Değiştirme Gücü yazarın ilk kitabı, aslında yazarın okumak istediğim ilk kitabı en ünlü kitabı olan Görünmeyen Ekonomist’ti. Fakat ben kitap alırken stokta olmadığı için bu kitabı aldım. Aslında tam da yazarın kitabında anlattığı gibi biraz planımın dışına çıktım ve kitabı bitirdiğim de bu kararımdan pişman olmadım. Şems-i Tebrizi’nin dediği gibi “ “Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”  Kaos -Dağınıklığın Hayatlarımızı Değiştirme Gücü de okurunu hayatında değişiklik yapmak için cesaretlendiren, biraz konfor alanından çıkmanın iyi şeyler getirebileceğini örnekleri ile gösteren, aslında körü körüne bağlandığımız düzenlerin bize düşündüğümüz kadar fayda sağlamadığını anlatan okuması zevkli bir kitap.

Yazarın Diğer Kitapları

Tim Harford – Görünmeyen Ekonomist, Pegasus Yayınları

Tim Harford – Görünmeyen Ekonomistin Geri Dönüşü, Pegasus Yayınları

Tim Harford – Sevgili Görünmeyen Ekonomist, Pegasus Yayınları

Tim Harford – Uyum Sağlama, Pegasus Yayınları

Tim Harford – Hayatın Mantığı, Pegasus Yayınları

Tim Harford – Modern Ekonomiyi Şekillendiren Elli İcat, Pegasus

Yazarın Konuşmaları

Yorum bırakın